AshaBi
Sunucu Sahibi
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan maymun çiçeği virüsü, ülke sınırlarını aşarak hızla yayıldı. Dünya Sağlık Örgütü, virüse karşı acil durum ilan etti. El teması ve ortak havlu, yatak çarşafı eşyalardan da yayılabilen virüs nedeniyle dünya genelinde 156 can kaybı var. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan hızla artış gösteren virüs nedeniyle uyarılarda bulundu. Özellikle İstanbul’un önemli bir transfer noktası olduğuna dikkat çeken Mehmet Ceyhan, “Türkiye’de, şu anda yürütülen bir aktif sürveyans çalışması yok. Hastalığı tespit edebilmek için aktif sürveyans çalışması yapmalıyız.” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü, geçen hafta yaptığı açıklamada maymun çiçeği adı verilen mpox vaka sayısında son 2 ayda büyük bir artışı yaşandığını belirterek, dünya genelinde 90 binin üzerinde vaka görüldüğünü ve 156 kişinin virüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini bildirdi. DSÖ, yeni varyantın Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin sınırlarını aşmasının ardından Afrika’da uluslararası acil durum ilan etti.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt lezyonları belirtileri ile ortaya çıkan hastalık için DSÖ’nün 2022’de de alarm verdiğini söyleyerek, “Afrika’dan başlayıp, sonra Avrupa’ya doğru yayılan hatta İstanbul’da da 1 vakanın olduğu bir yayılım söz konusuydu. O durum bir süre devam etti. Sonra kontrol altına alındı.” dedi.
2022’deki salgındaki virüs tipinin tip 2 denilen daha hafif seyirli, ölüme çok yol açmayan; ancak deride yaygın içi dolu keseceklerin bulunduğu tipik çiçek görünümü oluşturan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ceyhan, şöyle devam etti: “2022’deki salgında hastaların yüzde 97’si homoseksüel erkeklerdi. Hatta o zamanlar Türkiye’de bunun zaten risk oluşturmayacağı söylendi. 2023’ün sonbaharına kadar çok önemli bir problem de olmadı. Ancak 2023’ün Ekim ayında bu hastalığın ana vatanı Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde tip 1 dediğimiz daha tehlikeli olan, öldürücü olan, yüzde 4 civarında ölümle sonuçlanan ve daha hızlı yayılabilen tipiyle hastalığın yeniden başladığı rapor edildi. Birkaç ay içerisinde Avrupa’ya, Amerika’ya ve birçok ülkeye yayıldı. DSÖ, bunun üzerine geçtiğimiz ay, temmuz ayında vakaların artış hızının giderek arttığını belirterek, alarm seviyesini bir basamak yükseltti."
“Amerika’da da vakalar artınca Amerika’da özellikle seyahat aşılamasında riski bir kademe yükseltti. Bütün dünyada şu anda bir korku var. Çünkü bu seferki hastalar öyle homoseksüel erkekler falan değil, herkeste görülebiliyor. Yakın temas dediğimiz örneğin el teması, bir hastanın kullandığı ve değiştirilmeyen yatak çarşafları gibi yollarla da bulaşmanın kolaylıkla mümkün olduğu bir hastalık şeklinde şu anda. Ortak havlu, yatak çarşafı gibi eşyalar kullanarak yayılabilen bir virüs. Belirgin bir tedavisi de yok açıkçası.”
Türkiye’nin önemli bir destinasyon noktası olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ceyhan, “Türkiye özellikle İstanbul, Afrikalılar için gerek kalıcı olarak gerekse de transfer şeklinde çok kullanılan bir destinasyon. İstanbul’a geliyorlar, oradan Avrupa’ya, Amerika Birleşik Devletleri’ne gidiyorlar ve çok sayıda da Afrika vatandaşı, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’de kalıyor. Nitekim hastalık da sadece Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile sınırlı kalmadı. Kongo’ya komşu ülkelerin hepsine yayıldı. Gine’de, Nijerya’da vakalar rapor edilmeye başlandı.” dedi.
Virüsün şu anda yayılma aşamasında olduğunu anlatan Ceyhan, Dünya Sağlık Örgütü’nün alarm halinde olduğunu belirterek, “Özellikle Afrika’dan gelenler ve Afrika’ya gidecek olanlar için tedbirler yayımlıyor. Dünya için eğer bir vaka artışı söz konusuysa bir hastalıkta, bu salgındır. Eğer birden fazla kıtayı tutuyorsa, bir pandemidir. Bu solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olmadığı için o kadar hızlı yayılım olmaz. Solunum yoluyla bulaşan pandemiler gibi, grip pandemisi, koronavirüs pandemisi gibi bir anda 100 binlerce, milyonlarca vakaya ulaşmaz. Ama yavaş yavaş artarak dünya için tehlike oluşturabilir.” dedi. Prof. Dr. Ceyhan, her ülke gibi tedbirli olmak gerektiğinin altını çizerek, “Aslında aktif sürveyans yapmamız lazım. Bütün hastalıklar için aslında kilit nokta o. Şu anda Covid’e bile aktif sürveyans yapmıyoruz. Devletin şu anda yürüttüğü bir aktif sürveyans çalışması yok. DSÖ, alarm düzeyini 1 derece yükseltti. Bu bir acil durum demektir.” şeklinde konuştu.
Maymun çiçeği hastalığının dünya için acil risk oluşturduğunu vurgulayan Ceyhan, “Her Afrika’dan gelene, her Afrika’ya gidene en azından muayeneye ile bir tarama yapılmalı. Şimdilik bizim bir aşı uygulamamız yok; ama en azından riskli bölgelere gidecek olanlar ki, Türkiye’de o bölgelerde, Afrika’da iş yapan ve sürekli gidip gelen insanlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri var. Onlara uygulanmak üzere belli bir miktarda devletin aşı temin etmesi lazım.” diye konuştu.
Maymun çiçeği varyantına karşı alınacak önlemleri de anlatan Prof. Dr. Ceyhan, “İnsanların özellikle el hijyenine dikkat etmesi lazım. Su çiçeğine benzer kabarcıklar varsa ve bir temas şüphesi varsa yakın zamanda Afrika'ya gitmiş gelmiş, Afrika'ya giden biriyle temas etmiş insanlar varsa mutlaka bir hekime başvurmalı.” dedi.
Okumaya devam et...