AshaBi
Sunucu Sahibi
Maymun çiçeği virüsü nedeniyle Afrika Birliği, acil durum ilan etti. Hızla yayılan maymun çiçeği virüsü dünya için ciddi bir tehlike oluşturabilir. DSÖ, geçtiğimiz günlerde maymun çiçeği adı verilen mpox vaka sayısında son 2 ayda büyük bir artış yaşandığını belirtmişti. Peki, maymun çiçeği virüsü Türkiye'de görüldü mü, nasıl bulaşıyor?
Maymun çiçeği olarak da bilinen mpox virüsü Orta ve Doğu Afrika'da hızla yayılıyor. Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (Africa CDC) son durumla ilgili yaptığı açıklamada halk sağlığı açısından acil durum ilan etti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Afrika'da hızla yayılan ve vaka sayısının artmasına neden olan maymun çiçeği (mpox) virüsü nedeniyle acil bir toplantı düzenledi.
Uluslararası Sağlık Tüzüğü Acil Durum Komitesi, virüsün tehlikeli boyutlara ulaşması üzerine toplandı ve uluslararası acil durum ilan edip etmeme konusunda görüşmeler yaptı.14 BİNDEN FAZLA VAKAAfrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (Africa CDC) tarafından yapılan açıklamada, halk sağlığı açısından acil durum ilan edildiği belirtildi.
DSÖ’nün açıklamasına göre, şu ana kadar 14 binden fazla vaka rapor edildi ve 524 kişi hayatını kaybetti. DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde uzun yıllardır rapor edilen mpox vakalarının sayısının geçen yıl önemli ölçüde arttığını ve bu yılın başından itibaren rapor edilen vakaların geçen yılki toplamı aştığını belirtti.
Özellikle 1b sınıfı mpox vakalarının tespit edilmesi ve bu vakaların cinsel ağlar aracılığıyla yayıldığının görülmesi, durumu daha da endişe verici kılıyor.
Şu anda görülen salgının, virüsün yeni bir varyantıyla ilişkilendirildiği için öncekilerden daha endişe verici olduğu söyleniyor.Uzmanlar bunun şimdiye kadar gördükleri en tehlikeli varyant olduğu uyarısını yapıyor.
Peki maymun çiçeği virüsü nedir, nasıl yayılıyor?Maymun çiçeği virüsü başlangıçta sadece hayvandan insana bulaşıyordu. Ancak artık insandan insana da bulabiliyor.
Bu virüs Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerdeki tropikal yağmur ormanlarında bulunan ücra köylerde daha yaygın bir şekilde görülüyor.
Bu bölgelerde her yıl binlerce vaka ve yüzlerce ölüm gerçekleşiyor. Virüsten en çok 15 yaş altı çocuklar etkileniyor.
Maymun çiçeği virüsü genellikle ateş, baş ağrısı, şişlikler, sırt ağrısı ve kas ağrıları olarak kendini belli ediyor. Ateş düştükten sonra, genellikle yüzde başlayıp vücudun diğer bölgelerine, en yaygın olarak da avuç içlerine ve ayak tabanlarına yayılan bir döküntü gelişebiliyor.
Vücuttaki döküntüler aşırı kaşıntılı ve ağrılı olabiliyor. Döküntüler farklı aşamalardan geçebiliyor ve sonunda kabuk oluşturup dökülüyor. Bazen bu döküntüler vücutta iz bırakabiliyor. Enfeksiyon genellikle kendiliğinden iyileşiyor ve yaklaşık 14-21 gün sürüyor. Ciddi vakalarda lezyonlar tüm vücuda, özellikle de ağız, göz ve cinsel organlara yayılabiliyor.
Mpox yani maymun çiçeği virisü, enfekte kişiyle yakın temas yoluyla insandan insana yayılıyor. Cinsel ilişki, cilt teması ve enfekte kişinin yakınında konuşmak veya nefes almak da buna dahil. Bu virüs solunum yoluyla, ağız yoluyla da bulabiliyor.
Çarşaf ve nevresim, giysiler ve havlular gibi nesnelere dokunarak da hastalık yayılabiliyor. Ancak sağlık çalışanları ve aile üyeleri de dahil olmak üzere, semptomları olan biriyle yakın teması olan herkes virüsü kapabilir.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan hızla artış gösteren virüs nedeniyle uyarılarda bulundu. Özellikle İstanbul’un önemli bir transfer noktası olduğuna dikkat çeken Mehmet Ceyhan, “Türkiye’de, şu anda yürütülen bir aktif sürveyans çalışması yok. Hastalığı tespit edebilmek için aktif sürveyans çalışması yapmalıyız.” dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt lezyonları belirtileri ile ortaya çıkan hastalık için DSÖ’nün 2022’de de alarm verdiğini söyleyerek, “Afrika’dan başlayıp, sonra Avrupa’ya doğru yayılan hatta İstanbul’da da 1 vakanın olduğu bir yayılım söz konusuydu. O durum bir süre devam etti. Sonra kontrol altına alındı.” dedi.
2022’deki salgındaki virüs tipinin tip 2 denilen daha hafif seyirli, ölüme çok yol açmayan; ancak deride yaygın içi dolu keseceklerin bulunduğu tipik çiçek görünümü oluşturan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ceyhan, şöyle devam etti:“2022’deki salgında hastaların yüzde 97’si homoseksüel erkeklerdi. Hatta o zamanlar Türkiye’de bunun zaten risk oluşturmayacağı söylendi. 2023’ün sonbaharına kadar çok önemli bir problem de olmadı.Ancak 2023’ün Ekim ayında bu hastalığın ana vatanı Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde tip 1 dediğimiz daha tehlikeli olan, öldürücü olan, yüzde 4 civarında ölümle sonuçlanan ve daha hızlı yayılabilen tipiyle hastalığın yeniden başladığı rapor edildi.Birkaç ay içerisinde Avrupa’ya, Amerika’ya ve birçok ülkeye yayıldı. DSÖ, bunun üzerine geçtiğimiz ay, temmuz ayında vakaların artış hızının giderek arttığını belirterek, alarm seviyesini bir basamak yükseltti."
“Amerika’da da vakalar artınca Amerika’da özellikle seyahat aşılamasında riski bir kademe yükseltti. Bütün dünyada şu anda bir korku var. Çünkü bu seferki hastalar öyle homoseksüel erkekler falan değil, herkeste görülebiliyor.Yakın temas dediğimiz örneğin el teması, bir hastanın kullandığı ve değiştirilmeyen yatak çarşafları gibi yollarla da bulaşmanın kolaylıkla mümkün olduğu bir hastalık şeklinde şu anda.Ortak havlu, yatak çarşafı gibi eşyalar kullanarak yayılabilen bir virüs. Belirgin bir tedavisi de yok açıkçası.”
Virüsün şu anda yayılma aşamasında olduğunu anlatan Ceyhan, Dünya Sağlık Örgütü’nün alarm halinde olduğunu belirterek, “Özellikle Afrika’dan gelenler ve Afrika’ya gidecek olanlar için tedbirler yayımlıyor. Dünya için eğer bir vaka artışı söz konusuysa bir hastalıkta, bu salgındır. Eğer birden fazla kıtayı tutuyorsa, bir pandemidir. Bu solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olmadığı için o kadar hızlı yayılım olmaz. Solunum yoluyla bulaşan pandemiler gibi, grip pandemisi, koronavirüs pandemisi gibi bir anda 100 binlerce, milyonlarca vakaya ulaşmaz. Ama yavaş yavaş artarak dünya için tehlike oluşturabilir.” dedi.
Prof. Dr. Ceyhan, her ülke gibi tedbirli olmak gerektiğinin altını çizerek, “Aslında aktif sürveyans yapmamız lazım. Bütün hastalıklar için aslında kilit nokta o. Şu anda Covid’e bile aktif sürveyans yapmıyoruz. Devletin şu anda yürüttüğü bir aktif sürveyans çalışması yok. DSÖ, alarm düzeyini 1 derece yükseltti. Bu bir acil durum demektir.” şeklinde konuştu.
Maymun çiçeği hastalığının dünya için acil risk oluşturduğunu vurgulayan Ceyhan, “Her Afrika’dan gelene, her Afrika’ya gidene en azından muayeneye ile bir tarama yapılmalı. Şimdilik bizim bir aşı uygulamamız yok; ama en azından riskli bölgelere gidecek olanlar ki, Türkiye’de o bölgelerde, Afrika’da iş yapan ve sürekli gidip gelen insanlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri var. Onlara uygulanmak üzere belli bir miktarda devletin aşı temin etmesi lazım.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden yapılan açıklamada da şöyle denildi: "DSÖ, Afrika'da ortaya çıkan maymun çiçeği varyantı sebebiyle uluslararası acil durum ilanı konusunu gündeme getirmiştir. Türkiye'de bu yıl herhangi bir 'maymun çiçeği' vakası tespit edilmemiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından konuyla ilgili gerekli tüm önlemler alınmıştır. Bakanlık, tüm olası hastalık ve virüsler için ön araştırma ve hazırlık süreçlerini titizlikle yürütmektedir."
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, maymun çiçeği virüsüne ilişkin açıklama yaptı. Afrika’dan dünyaya yayılan virüsün yakından takip edildiğini söyleyen Bakan Memişoğlu, “Şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil.” bilgisini paylaştı.
Okumaya devam et...