AshaBi
Sunucu Sahibi
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Kadına yönelik şiddet olaylarının bir rastlantı olmadığını hepimiz biliyoruz. Şiddeti üreten bu düzenin kendisidir.” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması konusunda iktidarı eleştiren Özel, “İstanbul Sözleşmesi ile vakalar azalmıştı.” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşma gerçekleştiriyor. Özel’in konuşmasından satır başları şöyle: “Kadına yönelik şiddet olaylarının bir rastlantı olmadığını hepimiz biliyoruz. Şiddeti üreten bu düzenin kendisidir. Günlerdir İkbal ve Ayşenur’un katledilmesinin ardından bile faili ve katledilen kadınların arasındaki ilişkiyi magazin malzemesi haline getiren ifadeler kullanılıyor. Bu toplum bu hale nasıl geldi? Bu canileri aramızda dolaştıran koşullar nedir? Bu siyasi rejim beyanlarıyla, icraatlarıyla ve rakamlarıyla görülüyor ki kadınları eşit görmüyor. Bu iktidar kadınlarımızı ve çocuklarımızı koruyamadığı gibi, bu konuda atılmış olumlu adımlardan da geri adım atıyor. AKP’nin kadınları hedef alan politikalarının en somut örneği İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı tek imzayla çıkmasıdır.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İLE VAKALAR AZALMIŞTI"
Toplumsal mutabakat varsa, kadına şiddette yok mu? Kadın cinayetlerinde yok mu? Devlet bu işe kafayı takarsa, masaya yumruğu vurursa, ‘ben bu işi bitireceğim’ derse, bitiriyor. İşte İstanbul Sözleşmesi bu kararlığın sözleşmesidir.
İstanbul Sözleşmesi ile vakalar azalmıştı. Devleti, kadının ve çocuğun arkasından çekince istatistiklerin fırlamasına kimse şaşırmasın. Kadın kollarımız partilerin kadın kolları ile görüşecek. Omuz omuza vereceğiz, çocuk istismarcılarına, Narin’in katillerine, kadın katillerine ne yapılması gerekiyorsa biz buradayız. Hep birlikte çalışıyoruz.
MECLİS’TE İSRAİL TEHDİDİ OTURUMU Grubumuz birazdan benim de katılacağım oturuma katılacak. Bir kapalı oturum yapılacak. Sebebi geçen hafta bu ülkenin Cumhurbaşkanı dedi ki; ‘İsrail’in hedefi biziz.’ Bu laf böyle laf olsun diye söylenmiş bir laf değil. Bu ülkeye diyorsun ki; ‘İsrail, Filistin’e yaptığı saldırıdan sonra bize de saldıracak. Bize de füze atacak, savaş ilan edecek.’ Sonra dönüp arkanı gidiyorsun. Bu o kadar kolay değil. Böyle bir tehdit var mı? Söyleyen Cumhurbaşkanı olunca ‘Gel anlat’ dedik. Kendisini davet ettik. İki bakanını yolladı. Birazdan iki bakanı gelecek ve bilgilendirme yapacak. Kıbrıs Barış Harekatı’na talimat verildiğinde, Meclis kapalı oturuma çağrıldı. Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, Meclis’i bilgilendirdik. Harekatın fiilen başladığı ilk günün sonunda Meclis bir daha oturuma çağrıldı, Başbakan Ecevit tarafından Meclis bilgilendirildi. Şimdi bu toplantıya giriyoruz. Bu toplantının tutanakları 10 yıl açıklanmayacak. İçerde söylenmeyeni gelip burada ifşa ederiz. Kimse İsrail’in Türkiye’ye saldırması gibi yakın bir tehdidi görmezken, bir yandan da 22 yıl sonra 31 Mart’ta seçim kaybetmişken, o günden bu güne hep ikinci partiyken, enflasyonu düşüremiyorken, güvenlik kaygısı en dipteyken, devletin başındaki Cumhurbaşkanı, parti başkanı refleksi gösteriyorsa o zaman iş başka. Onun için zaten dedik; ‘Gel, kapalı oturumda anlat, gereğini yapalım.’
Okumaya devam et...