AshaBi
Sunucu Sahibi
Gaziantep'te bakımevinde kalan ablasının 3 ay önce İstanbul'da hayatını kaybettiğine ilişkin telefon alan Abdurrahman Ceyran, bir süre önce gelen haberle ablasının yaşadığını öğrendi. Bakımevinde buluştuğu ablasının yeniden kimliğine kavuşmasını isteyen Ceyran, defnedilen cenazenin kime ait olduğunun tespiti için savcılığa başvurdu.
Gaziantep'te yaşayan Ceyran, ablası Sariye Ceyran'ı 2020'de kentteki bir bakımevine yerleştirdi. Ablasını ziyaret eden ve ihtiyaçlarını karşılayan Ceyran'a, 2023'te bakımevinin kapanacağı, ablasının da kentteki başka bir bakımevine yerleştirileceği bildirildi. Bakımevi kapanırken ablasının izini kaybeden Ceyran'a 18 Haziran'da İstanbul'dan ablasının yaşamını yitirdiğine ilişkin bilgi geldi. Ceyran, cenazeyi 19 Haziran'da Şanlıurfa'da defnetti. Ablasını kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Ceyran, bir süre önce Gaziantep'in Yavuzeli ilçesindeki bir bakımevinden gelen telefonla Sariye Ceyran'ın yaşadığını öğrendi. Şaşkınlıkla gittiği huzurevinde ablasıyla buluşan Ceyran, 79 yaşındaki Sariye Ceyran'ı bakımevinden çıkarmak istedi ancak nüfus kayıtlarında "ölü" olarak göründüğü için amacına ulaşamadı. Ablasının hayatta olduğunu kanıtlamak isteyen Ceyran, konunun araştırılması ve defnettiği kişinin gerçek ailesine ulaşılması için avukatı aracılığıyla savcılığa başvurdu.
"BİRAZ FARKLI GELDİ" Abdurrahman Ceyran, eşi öldükten sonra hayatlarının zorlaştığını ve çevresindekilerin de önerisiyle daha iyi bir hayat sağlayabilmek için ablasını 2020'de kentteki bir bakımevine yerleştirdiğini söyledi. Ablasıyla bakımevinde sürekli görüştüğünü, ihtiyaçlarını karşıladığını anlatan Ceyran, geçen sene bakımevinin kapatılacağının, ablasının da başka bir yere nakledileceğinin kendisine söylendiğini aktardı. Gerekli evrakı imzaladığını ifade eden Ceyran, şöyle konuştu: "Bir süre bekledim ama haber gelmedi. Ara ara kontrol etmeye gittim ama bulamadım. Birkaç yere sordum, bulamadım. Kısa süre sonra da bakımevi kapatıldı, görüşecek kimseye de ulaşılamadı. Beni aramalarını bekledim ama aramadılar. Geçtiğimiz Kurban Bayramı'nın ikinci günü köyden bir arkadaş aradı ve ablamın öldüğünü söyledi. Kendisini arayan numarayı bana verdi. Yetkiliyle görüştüm. Bana anne, baba adı ve kimlik numarası söyleyip öldüğünü söyledi. 'Gelip cenazenizi alın' dedi. Çocuklarıma söyledim, onlar da gidip bana, ‘Baba cenazeyi tabuta koymuşlar ve bakmamıza izin vermiyorlar' dedi. Cenazeyi İstanbul'dan alıp Gaziantep'e getirdik. Yeşilkent Mezarlığı'nda yıkama işlemleri yapıldı. Helalleşmek için ablamın yanına gittim, sadece gözü ve burnu görünüyordu. Aslında orada biraz farklı geldi bana, arkadaşlarıma da söyledim ama bana 'daha önce öldüyse tanıyamazsın, yaşlandı, kaç zamandır da görmüyorsun, normal' dediler. Açıkçası o şokla ben de üstünde durmadım, mantıklı geldi. Bunun üzerine cenazeyi Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine götürdük ve defnettik."
GELEN TELEFONLA YAŞADIĞINI ÖĞRENDİ Ceyran, ablasını defnettikten sonra taziye kabulüne başladıklarını ve 3 gün taziye evini açık tuttuklarını belirtti. Ablasının yokluğunu kabullendikleri sırada yeni bir şokla karşılaştıklarını dile getiren Ceyran, şunları kaydetti: "Beni 9 Eylül'de bir numara aradı. Adımı sordu, anne adımı sordu. 'Sariye Ceyran neyin oluyor?' diye sordu. Ben de ablam olduğunu ve öldüğünü söyledim. Bana 'ablan sağ ve yanımda' dedi. Ben de inanamadım bana fotoğraf atmasını söyledim. Fotoğraf geldi ve yanıma avukat ile 4 arkadaşı aldım gittim. 'Bana neden daha önce haber vermediniz' dedim. 'Telefon numaranızı bulamadım' dediler. Ablamın 3 aydır ölü göründüğünü ve hastanede işlem yaptıramadıklarını söyledi. Savcılığa başvurduk ve durumun düzeltilebileceğini söylediler. 3 gün taziye kabul ettik, mevlit okuttuk. Herkes başsağlığı diledi bana ama 3 ay sonra ablamın sağ olduğunu öğrendim. Ablamı tekrar görünce çok sevindim. Mutlu oldum ama bu olayı sonlandırmak istiyorum. Ablamı seviyorum ve tekrar yanımıza almak istiyoruz." Ceyran, ablası olduğunu düşünerek defnettiği kişinin kim olduğunu öğrenemediğini, bunun da tespit edilmesini istediğini kaydetti.
Okumaya devam et...